Obezite

  • Blog

OBEZİTE NEDİR? 

Obezite, vücutta sağlığı bozacak düzeyde aşırı ve anormal yağ birikmesinin tıp dilinde kullanılan adıdır. Aşırı ve anormal yağ birikmesi en basit yöntem ile kişinin vücut kitle indeksi hesaplanarak bulunmaktadır. VKİ değeri 30 değerinin üzerinde olan kişiler obez olarak kabul edilir ve tedaviye ihtiyaç duyulur. VKİ değerine göre tedavi ilaçlarla, endoskopik obezite yöntemleriyle ya da cerrahi yöntemler ile tedavi edilmelidir. 
Obezite hastalarında yağ dokusunun fazla olması tüm sistemi etkileyecek ve devamlı olarak kilo aldıracak şekilde hormonal ve kimyasal maddeler salgılar. Salgılanan bu hormonlar; iştahın açılmasına, doyma sınırının üst seviyeye çekilmesine ve obezitenin ilerlemesine sebep olur. 

Aşırı kilo alımı yani obezite, sağlığınızı büyük ölçüde tehdit ederken, hareketlerinizin kısıtlanmasına ve aynı zamanda ciddi hastalıklara yakalanmanıza da sebep olabilmektedir.

Pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen obezite hastalığı, insan vücudunda birden fazla organı etkilemektedir. Bu yüzden, obezitenin tedavisinde de birden çok branşın uyum içinde çalışarak planlama yapması büyük önem taşımaktadır. Obezite için başvuran hastalarımız; endokrinoloji, beslenme, psikiyatri, fizik tedavi uzmanlarımız ve egzersiz danışmanlarımız tarafından operasyon öncesinde detaylı muayeneye tabii tutulurlar. Eğer gerekli görülürse kardiyoloji ve göğüs hastalıkları uzmanlarımız da operasyon öncesinde hastalarımızı muayene etmektedirler. Yani obezite cerrahisi için başvuru yapan her bir hastamız, obezite sorununun altında yatan faktörler, yeme alışkanlıkları, psikolojik sorunlar ve genel sağlık durumu gibi konular için detaylı muayene sonucunda obezite cerrahisine uygun olup olmadığını öğrenmiş oluyor. 
Obezitenin tedavisinde diyet eşliğinde egzersiz ve endoskopik ya da cerrahi yöntemler uygulanmaktadır. Hekimlerimiz, kişiye özel planladıkları obezite tedavisinde, hastamızın sağlıklı kilo değerlerine ulaşmasını ve bu seviyede kalmasını amaçlar.

 

VÜCUT KİTLE İNDEKSİ (VKİ) NEDİR?

Vücut kitle indeksi yani kısaca VKİ, kişinin kilosunun, boyunun karesine bölünmesi formülü ile hesaplanmaktadır. Burada ağırlık kilogram, boy ise metre cinsinden alınmalıdır. Kişinin ideal kilosunu öğrenebilmesi ve obez ise hangi kategoride olduğunu öğrenebilmesini sağlayan bu formül ile obezite olup olmadığınızı en kısa yoldan öğrenebilirsiniz. 

VKİ değeri 30'un üzerinde olan hastalar obez, 40'ın üzerinde olan hastalar morbid obez, 50'nin üzerinde olanlar ise süper obez olarak kabul edilmektedir. Evde yapabileceğiniz vücut kitle indeksi hesaplamasında sadece boy ve kilonuz ile işlem yaparak sonuca ulaşsanız da uzman hekimlerimizin yaptığı vücut kitle indeksi hesaplamanızda boyunuz ve kilonuzun yanında yaşınız, cinsiyetiniz, vücut yağ yüzdeniz ve bel çevresi ölçünüz gibi değerler de dikkate alınmaktadır. VKİ hesaplaması sonucunda, değerleri obezite değerlerine ulaşmış hastalarımız için, kişiye özel planlanan obezite tedavi yöntemleri ile hızlı bir şekilde tedaviye başlanmaktadır.
 

OBEZ MİYİM?

Yukarıda ayrıntılı şekilde bahsettiğimiz vücut kitle indeksi değeriniz 30'un üzerindeyse obez olarak kabul edilmektesiniz. VKİ değeri, yaş, cinsiyet ve vücut yağ oranı gibi diğer detaylar da dikkate alınarak size uyun şekilde hekimlerimiz tarafından oluşturulan tedavi programına uymanız ve bir an önce obezite alanında uzman hekimlerimiz ile görüşmeniz gerekmektedir. Genellikle VKİ değeri 30-39 arasında olan hastalarda obezite tedavisi için endoskopik yöntemler ile başarı elde edilebilse de VKİ değeri 40 ve üzeri hastalarda cerrahi gerekli görülmektedir.

 

OBEZİTE TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK MIDIR?

Farklı sebeplerle giderek yaygınlaşan obezitenin pek çok tedavi yöntemi bulunmaktadır. Obezite hastalarının estetik kaygısından çok sağlığını tehdit eden fazla kilolarından kurtulması için obezite alanında uzman olan hekimlerimiz tarafından gerçekleşen detaylı muayenede kendilerine özel tedavi planlanmaktadır. VKİ değeri 30-39 arasında olan hastalarda endoskopik yöntemler kullanılarak sağlıklı kiloya ulaşması sağlanabilse de VKİ değeri 40'ın üzerinde olan hastalarda genellikle cerrahi yöntem kaçınılmazdır. VKİ değeri 40'ın üzerinde olan fakat obeziteye eşlik eden farklı hastalıkları bulunan ya da obezite yüzünden anestezi alarak ameliyat olması pek sağlıklı bulunmayan hastalarda ise tedavi iki aşamalı olarak planlanır. Burada ilk aşama endoskopik yöntemler kullanılarak, hastanın VKİ değerini düşürmek ve anesteziye hazırlamak, ikinci adım ise yüksek başarı elde edebildiğimiz obezite cerrahisi yöntemlerinden biri ile tedaviyi sürdürmek.

 

OBEZİTENİN NEDENLERİ NELERDİR?

Obezite pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Toplum tarafından sadece gereğinden fazla yemek yemenin sonucu olarak obezitenin ortaya çıkmasına inanılsa da obezitenin altında yatan asıl nedenlerin genetik, çevresel ve sosyal nedenler olduğu birçok araştırmada kanıtlanmıştır. Araştırmalar, obezite ortaya çıktıktan sonra diyet ve egzersiz ile %2-%5 oranında kilo kaybı, zayıflama ilaçları ile %0 kilo kaybı ve endoskopik ya da obezite cerrahisi yöntemleriyle de %50-%70 kilo kaybının yaşanacağını da ortaya çıkarmıştır.

 

OBEZİTE TEŞHİSİ NASIL KONULUR?

Obezite teşhisi en pratik olarak Vücut Kitle İndeksinin (VKİ) hesaplaması sonucuna göre konulmaktadır. Hastanın öyküsü, yaşadığı problemler hekimlerimiz tarafından dinlenmektedir. Vücut Kitle İndeksinin yanında bel çevresinin ölçümü önemlidir. Çünkü bu rakam obeziteye bağlı oluşabilecek hastalık riskini değerlendirmede yardımcı olmaktadır.

 

OBEZİTE HANGİ SAĞLIK SORUNLARINA YOL AÇAR?

Obezite, vücutta bulunan tüm organları etkileyen ve buna bağlı bazı kanser türleri de dahil olmak üzere pek çok hastalığı beraberinde getirebilen bir hastalıktır. Obezite gibi bir hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilecek bu hastalıklara tıp dilinde komorbid hastalık denmektedir. Obeziteye bağlı ortaya çıkabilecek bazı komorbid hastalıklar şunlardır:
- Tip-2 diyabet
- Hipertansiyon
- Kan yağları ve kolestrol yüksekliği
- Karaciğer yağlanması
- Kalp damar hastalıkları
- Eklem hastalıkları
- Uyku apnesi
- Kadınlarda yumurtalık kistleri ve buna bağlı adet döngüsü düzensizliği
- Aşırı tüylenme 
- Hormonal bozukluklar
- Depresyon
- Bazı kanserleri sayabilmekteyiz.

 

OBEZİTE NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Obezite aslında basit bir denkleme dayanmaktadır. Eğer bedenin harcadığı enerji ihtiyacından daha fazla enerji içeri alınıyorsa, bu depolanır. Altta yatan genetik ya da metabolik bir hastalık olmadığı sürece gereğinden fazla gıda alımı, enerji tüketim azlığı gibi nedenlerin biri ya da ikisinin birlikteliği obeziteye yol açmaktadır. Bu noktada karşımıza obezitenin seviyesine göre ilk tedavi yöntemi olarak tıbbi beslenme çıkmaktadır. Hekimlerimiz tarafından obez kişilere uygun planlanan diyet ve egzersiz listelerine, hastaların uyması ve bu listelere yaşam tarzları haline getirmeleri beklenir. Obezite seviyesi diyet ve egzersiz programları ile tedavi edilebilecek kişiler, hekimlerimiz tarafından kendilerine verilen listelere uymaları halinde obeziteden kurtulmaları mümkündür. 

Obezite seviyesine göre karşımıza çıkabilecek ikinci tedavi yöntemi ise endoskopik yöntemlerdir. Endoskopik yöntemler, ameliyat değildir. İşlem genellikle 15-20 dakika kadar sürer ve genellikle hasta işlemden 1 saat kadar sonra taburcu edilir. Cerrahi yöntemlere göre endoskopik yöntemlerde verilebilecek kilo oranı daha azdır. Ayrıca endoskopik yöntemler, cerrahi yöntemlerine hazırlık aşamasında köprü olarak kullanılabilir. Cerrahi yöntemlerde kullanılması gereken anestezi, obezite hastaları için fazla kiloları sebebiyle tehlikeli olabilmektedir. Böyle durumlarda ilk olarak endoskopik yöntemlerle kişinin kilosu daha alt seviyelere indirilerek cerrahi yöntemlere hazır hale getirilebilir. 

Obezite tedavisinde kilo kaybetme oranı en yüksek olan tedavi yöntemi ise cerrahi yöntemleridir. Genellikle morbid obez ya da daha üst seviyelerdeki obezite hastalarında kullanılan bu yöntemler hastaya %50-%80 oranında kilo kaybında yardımcı olmaktadır. Cerrahi yöntemler ile kaybedilen kilolar genellikle kalıcıdır. 
Endoskopik ve cerrahi olarak pek çok çeşidi bulunan obezite tedavilerinde, hekimlerimiz her hasta için özel bir tedavi planı yapmaktadır. Kişiye özel planlanan bu operasyonlarda başarı oranı oldukça yüksek olup, verilen kiloların kalıcı olması hedeflenmektedir.

 

DİYABET VE OBEZİTE

Vücuttaki yağ dokusunun fazlalığı ve hızlı kilo artışı anlamına gelen obeziteyi belirleyen faktörler arasında genetik, çevresel faktörler, sosyoekonomik durum, metabolik hastalıklar ve kullanılan ilaçlar gibi pek çok durum olmasının dışında yeme alışkanlıkları da kişiyi obez olmaya iten en büyük sebeplerden biridir.
Günümüzde çalışma hayatının yoğun temposunun mutfağa ayrılan zamanı azaltması, çabuk ve kolay hazırlanıp tüketilen yiyecekleri daha fazla hayatımıza katmış olmasıyla birlikte bu besinler sebze ve meyveden uzak, fazla miktarda şekerli, yağlı ve yüksek kalorili yiyecekler olup, sağlıksız diye adlandırdığımız yiyeceklerdir. Yeme alışkanlıkları obeziteyi tetiklediği gibi diyabete de yol açmakta bunlar dışında da vücutta bulunan pek çok organı etkilemektedir.

 

OBEZİTE KANSERE YOL AÇAR MI?

Obezite kanser riskini artırmaktadır ve bunun altında yatan mekanizma şu şekilde açıklanmaktadır: Yağ dokusu yüksek miktarda östrojen üretir. Yüksek östrojenin meme, rahim kanserleri ve bazı diğer kanserlere yol açtığı bilinmektedir. Obez kişilerin kanlarında genellikle yüksek seviyede insülin ya da insülin direnci bulunmaktadır. Bu durum ise bazı tümörlerin gelişmesini tetikleyebilir. Yağ hücreleri adipokine adı verilen hormonlar üreterek kötü huylu hücre artışını hızlandırabilir. 

 

OBEZİTE ÖLÜMCÜL MÜDÜR?

Obezite hastalığı başlı başına ölümcül bir hastalık değildir fakat tetiklediği diğer hastalıklar ile obezitenin ilişkisi düşünüldüğünde erken ölüm için güçlü bir risk olarak görülmektedir. Örnek verecek olursak, obezite ile karşı karşıya olan 25 yaşındaki bir erkeğin yaşam kalitesi %22 oranında azalmakta ve yaşam süresi ortalama 12 yıl eksilmektedir.

 

OBEZİTE CERRAHİSİ NEDİR?

Obezite hastalığını tedavi etmek için hastaların sindirim sistemlerine cerrahi girişimde bulunulmasına obezite cerrahisi denilmektedir. Obezite cerrahisinin nasıl yapılacağı hastadan hastaya değişmektedir.

 

KAÇ ÇEŞİT OBEZİTE CERRAHİSİ YÖNTEMİ VARDIR?

Obezite cerrahisine ihtiyaç duyan kişilere, obezite alanında uzman olan hekimlerimiz tarafından tüm yöntemler hakkında bilgi verilecek ve hastamıza uygun yöntem belirlenecektir. Obezite tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemler şöyle sıralanabilir: Tüp mide, mide bypass cerrahisi, mini gastrik bypass, duodenal switch.

 

KİMLER OBEZİTE AMELİYATI OLABİLİR?

- Obez kişilerde cerrahi genellikle kesin çözüm olarak görülse de hastaların bazı kriterlere uyması gerekmektedir. 
- Vücut kitle indeksinin (VKİ) 30 değerinin üzerinde olması 
- 18-65 yaş aralığında olunması
- Hormonal hastalıkların bulunması
- İlaç ve/veya diyet tedavisine rağmen en az 1 yıldır kilo verilmemiş olması
- Kronik lakol veya ilaç bağımlısı olunmaması
- Hastanın uygulanacak cerrahi yöntemin önemini, olası risk ve ameliyat sonrası ortaya çıkabilecek istenmeyen durumları anlayabilecek psikososyal düzeyde olması
- Ameliyat için hekimlerimiz tarafından gerçekleştirilecek detaylı muayenede herhangi bir risk tespit edilmemesi

 

OBEZİTE PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇAR MI?

Obezite, fizyolojik sağlığı birçok açıdan tehdit ettiği gibi kişinin ruh sağlığını da olumsuz olarak etkilemektedir. Obezite sıklıkla depresyona ve diğer psikiyatrik bozukluklara yol açmaktadır. Günümüzde sosyokültürel ve teknolojik hızlı değişimlerin yaşanması, kültürel çatışmaların artması, moda ve eğilimlerin farklılaşması ile yeme bozukluğu oranı ve obezite artış göstermektedir. Obezite ile psikopatoloji arasındaki ilişkiyi inceleyen araştırmalarda normal vücut ağırlığına sahip olanlara göre obez hastalarda daha düşük benlik değeri, özellikle depresyon, kaygı bozuklukları, cinsel işlev bozuklukları, uyku bozuklukları ve kişilik bozuklukları olduğu saptanmıştır. Obezite ile benlik değerinin azalması arasında doğrusal bir ilişki olduğuna dair araştırmalar vardır.

 

Paylaş